Bisikletinizin Bakım Vaktinin Geldiğini Nasıl Anlarsınız?

 
Bisikletlerle ilgili en güzel şey, parçalarının uzun süre dayanabilmeleridir. Eski ve bakımsız bisikletler, kirli görünen, her gün dönen zincirleri paslanmış, tekerlek yatakları kuru, frenleri bakımsız ve bisiklet tamamen yıpranmış gibi görünebilmektedir. Spektrumun diğer ucunda ise profesyonellerin kullandığı yarış bisikletlerinin devamlı bakıma girdiğini, her yarıştan sonra yıkandığını, ayarlarının en baştan yapıldığını ve hatta tam profesyonellerde her hafta kablo ve zincirlerin değiştirildiğini biliriz ya da görürüz. Eğer bunların hiç birini görmediyseniz  ve ya duymuyorsanız, artık biliyorsunuz ;)  Şimdi hepimizin istediği yeni bisiklet olsa da, çoğumuz her yıl yeni bir bisiklet alamayız, devamlı olarak bisikletimizde güncellemeler yapamayız. Bununla birlikte, güvenilir bir şekilde yeniden bisiklete binmemizi sağlamak için yapabileceğimiz bir şey var: bir bakım.
 
Bir bakımda neler vardır ve ne sıklıkta yapılmalıdır? Bakım, tüm bisikletin sökülüp, yatakların temizlendiği veya değiştirildiği, aktarma organlarının temizlendiği ve kabloların ve muhafazanın değiştirildiği kapsamlı bir hizmettir. Yeniden bir araya getirme işleminden sonra her bir sistem kusursuz hale getirilir. Bisikletin ne sıklıkta kullanıldığına ve hangi şartlar altında olduğuna bağlı olarak yılda bir-iki kez, yılda bir veya her 3000 kilometrede bir revizyon gerekebilir. Ne yazık ki, tam bir revizyon ucuz değildir. Bisikleti nasıl kullandığınıza ve onu ne kadar zorladığınıza bağlı olarak bakım maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Temiz bakılan, düzgün kullanılan bir bisikletin bakım maliyeti 70-100 TL olabilirken, hırpalanmış, aşırı zorlanmış ve arıza düzeltmeleri geciktirilmiş bir bisikletin bakım maliyeti işcilik maliyeti de eklendiğinde 500 TL ve daha fazlasına da ulaşabilir. Standart full bakım hizmeti sizlere senede bir veya iki kez 150-200 TL maliyet yükü getirecekken bu bakımları ne kadar geciktirirseniz bisikleti daha fazla hırpalamış olacağınız için bu maliyet size 2-3 katı ile geri dönüş yapabilmektedir. Bu hesap cep kitabınız için zor olabilir. Bununla birlikte, onarım maliyetini yıl boyunca farklı dönemlerde bileşen gruplarına servis vererek yaymak mümkündür. Bununla birlikte, bunun için neyin ne zaman servise sokulacağını belirleyebilmek önemlidir. 
 
 
Furş Yatağı ve Kontrolü;
 

 

Furş yatağı bisikletin gidon boğazı ve maşasını birleştirmeye yarayan
aynı zamanda bisikleti kullanırken sizin sağa-sola dönebilme
hareketinizi sağlayan ve dışarıdan bakıldığında da aynı
yukarıda ki resimdeki gibi görebileceğiniz ama aslında
gözükmeyen, açıldığında da aynı yanda ki şekillerde 
içinde parçalar bulunduran en önemli
parça ünitelerinden biridir.

 
1- Bilyalı Furş 

 
2- Rulmanlı Furş
 
 

 
 

Furş takımını incelemek için, bisikletin ön kısmını gidondan kaldırın ve yavaşça sola ve sağa döndürün. Hareket yumuşak ve sessiz olmalıdır, herhangi bir takılma ya da sertlik olmamalıdır. Ardından tekerlekler yerdeyken, ön freni sıkın ve bisikleti  ileri ve geri doğru çok sert olmayacak şekilde ittirin ve çekin. Eğer bir boşluk ve tıkırtı yapıyorsa furşun kontrol edilmesi gerekmektedir.

Herhangi bir kıtırtı, çatırtı sesi, kuru veya kirli yatakları gösterebilir, bilyalı sistemlerde bilyaların aşındığına ya da dağıldığına işarettir. Daha alt model furş yatakları kir ve su ile kolayca kirlenir. Direksiyonda bisikleti kullanırken bir indeks, takılma veya çentik hissi var ise yatakların herhangi bir su, engebeli yol ve uyumsuzluk kombinasyonundan dolayı kirlenmesi nedeniyle değiştirilmesi gerekebilir ya da temizlenmesi gerekiyor olabilir. Ön frene basarken herhangi bir hareket veya "tıkanma” varsa, furşda fazla eski değilse muhtemelen ayarlanmaya ihtiyacı vardır.

Furş bölgesinde hissettiğiniz en ufak problemde dahi mutlaka kontrol ettirin. Olası bir kitlenme, sıkışma, gevşeme ya da dağılma durumunda çok ciddi yaralanmalara sebep olabilecek kazalara sebebiyet verebilir.

 
 
Çemberler ve Jant Göbekleri; 
 

 
     Jantlarımız çember ve göbeklerin teller ile birbirine bağlanmasından oluşur,
teller yardımı ile çemberler düz bir hizada bisiklet maşalarını ortalayacak şekilde
ve düz dönecek şekilde mekanikler tarafından yapılandırılır. Jantlarınız düz hizada
olduğu ve akıcılığını koruduğu sürece bisikletiniz size keyif verir, aksinde ise size
tamamen eziyet eder ve gücünüzü boşa harcatır.
 
Peki jantların bakım zamanı nasıl anlaşılır;
 
     Öncelikle bisikletinizin tekerleklerinden sırasıyla birini jantlar bisiklet üstündeyken
havaya kaldırın ve çevirin, fren pabuçlarının olduğu yerden jantın dönüşünü izlerken
eğer jant düz bir hizada dönüyorsa akordu düzgündür ama sağ veya sol pabuca doğru
yanaşmalar ya da sürtmeler yapıyorsa jant akordlarınız bozulmuş ve düzeltilmesi
gerekiyor demektir.
 
     Göbeklerin durumu anlamak için tekerleklerinizi sökün, yandaki resimdeki gibi
göbek milini parmaklarınızla tutun ve sağa sola doğru hareket ettirin. Eğer mil
rahatça hafif kayganlıkla hareket ediyorsa (yağı bıçakla keserkenki his gibi) ve
sabit hareket harici herhangi bir boşluk hissetmiyorsanız göbeklerin durumu iyidir.
Bu kontrol dahilinde mil çok fazla rahat veya çok fazla sert, çıtırtılı, hışırtılı,
birşeylere takılarak (indeksli gibi) , sabit dönüş harici eksen dışı boşluklar varsa,
dönüş yaparken tek bir noktada tık diye bir takılma yapıyorsa göbeklerin bakım
vakti gelmiş demektir. Bazı durumlarda bilyalı göbeklerde tas dediğimiz bilyaların
göbek içinde bulunduğu yerde çizilmeler, çatlaklar ve ya kırılmalar söz konusu
olabilir bu durumlarda göbek komple değiştirilmelidir. Rulmanlı göbeklerde de bu
arızaların herhangi birinde direk rulmanlar değiştirilmelidir çünkü rulmanlar
nadiren, sadece yapılacak temizlik ile normal çalışmalarına dönebilirler. 

 
 
 

 Göbekler dışarıdan bakıldığında altta ortada ki resimde olduğu gibi gayet basit bir parça gibi gözükür
ama sizi taşıyan, dişlilerin dönmesini sağlayan ve sizi hareket ettiren herşey onların içindedir
ve siz onlarla genelde hiç bir zaman tanışmazsınız.
 

O parçaların hepsi bisiklet mekaniklerinin daimi kankasıdır aslında :) ve onların tüm dertlerini her zaman mekanikler dinler.
 
 

     

 
 

 
 Orta Yatak;
 

     Orta yataklar her ne kadar farklı tip ve ölçülerde olsalarda aslında hepsinin çalışma
prensibi hemen hemen aynıdır. Kontrolleri de jant göbeklerinde yapılanla aynı sayılır.
 
     Zinciri aynakoldan çıkarın ve aynakolu parmağınızla göbekler de yaptığımız şekilde
sağa sola hafifçe hareket ettirin. Rahatça hafif kayganlıkla hareket ediyorsa (yağı
bıçakla keserkenki his gibi) ve sabit hareket harici herhangi bir boşluk
hissetmiyorsanız göbeklerin durumu iyidir. 
 
     Yine bu kontrol dahilinde aynakol çok fazla rahat veya çok fazla sert, çıtırtılı, hışırtılı,
birşeylere takılarak (indeksli gibi) , sabit dönüş harici eksen dışı boşluklar varsa,
dönüş yaparken tek bir noktada tık diye bir takılma yapıyorsa yatakların bakım
vakti gelmiş demektir. Ekstra olarak bisiklete bindiğiniz esnada düz yolda ya da
yokuş çıkarken pedal çevirme esnasında periyodik olarak devamlı bir (tık-tık-tık)
sesi geliyorsa orta yatak mutlaka açılmalı ve temizlenmeli demektir.
Monoblok ve octalink göbekler hariç (resimde soldakiler) aynakol çok zor dönüyor
ya da kitlenmiş gibi hissiyat veriyorsa yatağın komple değişmesi gerekir.
 
     Orta yatakların bakım olarak fazla bir ihtiyacı olmamasına rağmen, sökülmesi
ve takılması zaman ve bazı durumlarda ciddi kas gücü istediğinden (anahtarı
kaynak makinesi ile puntolayıp 3 kişi sökmüşlüğümüz oldu :D) bakım ya da
tamir için biraz yüksek maliyetleri olmaktadır. 
 

 
 
 

 Frenler, Balatalar ve Pabuçlar ;
 
 

 
 Bisikletlerin fren sistemleri bisiklet yapılarına göre değişkendir. Üstte ki resimde bu çeşitlerin 6 ana gruba ayrıldığını görebilirsiniz. Bunların da kendi içinde farklı modelleri var ama kafanızı fazla karıştırmayalım.
 
Frenler hayati önem taşıyan bisiklet aksamlarıdır. Hayatidir çünkü hayatınızı kurtarmak için en büyük görev onlardadır. Oluşabilecek bir arızada, geciktirilmiş bir bakımda ya da geciktirilmiş bir balata/pabuç değişimi sebebi ile ölüme kadar varabilcek tehlikeler sunulabilir bu konuda! Aynı şekilde bisikleti kullandığınız amaca yönelik fren balataları ve pabuçları da değişkenlik gösterir. Bunlar için size mekanikler gerekli bilgiyi verebilirler. Fren balata ve pabuçları kış, yaz, standart kullanım, arazi kullanımı, hızlı kullanım, ıslak ve kuru şartlar için envari çeşitte yelpazeye sahiptir. Fiyatlar da tabi olarak buna göre değişkendir.
 
Unutmamanız gereken şey harcadığınız meblağın hayatınız kurtarmak ve emniyette tutmak için harcandığıdır ;) 

 

 
 
 


         

 

V-Fren ve tel kullanan fren guruplarında frenlerinizin kontrolünü yaparken başlayacağınız yer pabuçlar/balatalar - fren tellerinin açıkta ve gözüken kısımlarıdır. Fren pabucunuz sol üstteki resimde gözüken hale geldiyse ki bu hale gelene kadar siz beklemeyin pabuçlar değişmelidir, balatalarda ise balata et kalınlığı 1mm ye yaklaşan balatalar değişmelidir. Balatanızın bitmeye yakın olduğunu fren kolunun çok aşağı yaklaşmasından, fren yaparken ötmeye başlamasından (ses konusu disk frende çok görecelidir ama yinede işarettir), frenaj esnasında diskden gelen hışırtıların artması ve frenaj mesafesinin uzamasından (disk frenler ısınıncada frenajları uzar ayrı bir konudur) anlayabilirsiniz. Yanlış ayarlanmış bir disk frene de sahipseniz balatanız üstteki hale gelmiş de olabilir. Mekanikler vereceğiniz bu tür bilgiler ile size gerekli bilgilendirmeyi yapacaklarlardır. Tellerde ise tellerin yüzeyinde korozyon başlamışsa (alt sol resim), vida bağlantı kısımlarında üstte göreceğiniz gibi kopma ve saçaklanmalar varsa telin değişme vakti gelmiş demektir. 
 
 
Korozyona Girmiş Tel 
 
 
Yenilenmiş Tel 
 
 

 
 

       İkinci nokta fren dış kablolarıdır. Bunları kontrol ederken yandaki resimlerde göreceğiniz gibi üzerlerindeki hasarları dikkatli incelemeniz gerekir. Kırılma yapmış bir kablo, yağ sızdırmaya başlayan hidrolik sistemi, dış kablo ucunda bulunan kapsullerin hasar alıp almadığı (Shimano sistemlerin bazılarında bu kullanılmaz), kablo uçlarının dağılma yapması dikkat edilmesi gereken noktalardır. Bu küçük gibi görünen olası hasarlar tehlikeli boyutlara varabilecek şeylere yol açabilirler. Telli sistemlerde bu tür durumlarda dış ya da iç kablo değişmelidir. Hidrolik sistemlerde ise olası sızdırmalarda bağlantılar içindeki zeytin ve bağlantı pirinçinin kontrol edilmesi ve gerekliyse değiştirilmesi gerekmektedir.

Üçüncü nokta Fren Kolları ve Fren Bacakları; Fren kolunuzu sıkıp bıraktığınızda frenlerinizin yumuşak ve net tepkili olarak çalışması ve kollarda hiç bir boşluk kalmayacak şekilde çalışması gerekmektedir. Fren kolunu sıkarken hissedeceğiniz sertlik, takılma, kıtırtı gibi sesler, hışırtılı çalışma tellerde sorun olduğunun işaretleridir, fren kolunu sıkıp bıraktığınızda fren bacakları yavaşça yerine geri geliyorsa, tam açılma yapmıyorsa, fren kolunda boşluk kalıyorsa frenlerde ciddi problemlerin olduğunun işaretidir. 
 
Hidrolik sistemlerde sorunsuz fren fazladan hiç bir baskı kuvvetine ihtiyaç duymadan süper yumuşak bir hissiyat ile çalışırlar. Hidrolik sistemde frenaj esnasında fren kolları çok fazla dibe iniyorsa, fren baskısında frene basınca baskı kuvvetini arttırmanız gerekiyorsa, fren kolunda gereksiz bir sertlik ve yukarıda frenin tutması için kuvvet isteyen bir kavrama ihtiyacı hissediyorsanız frenlerin kontrole girmesi gerekiyor demektir.
 
Bunlar kesinlikle ertelenmemelidir ya da geciktirilmemelidir!
 
 

 Disk frenlerde bakılması gereken önemli bir diğer kısım disk rotorlarıdır.
Rotorlarda ki aşınmalar eğer gözden kaçırılır ya da geciktirilirse yolda başınıza yandaki resimde gördüğünüz şey gelebilir
ve bunun ön frende başınıza gelmesini kimse istemez. 
 

 
Rotorlarda aşınmaları anlamak için yeni bir disk rotorunun yüzeyine bakmanız yeterli olacaktır. Kendi sahip olduğunuz rotor derinleşmiş çiziklere sahipse ya da olması gerekenden fazla ince görünüyorsa kontrol ettirmekte fayda var demektir. Alttaki resimler de göreceğiniz gibi yeni ve eski rotor arasında gerçekleşmiş çizilme ve incelme size yeterli kılavuzu sağlayacaktır. Olması gereken rotor kalınlığı 2 mm iken eskimiş olan rotorda bu kalınlığın 1.6mm civarına düşmüş olduğunu görebilirsiniz. Bu da rotorun artık ömrünü neredeyse tamamladığını göstermektedir. Max 1.5mm ve altında inceliğe sahip rotorlar tehlike arz eder.
 
Yazının tamamına baktığınızda en uzun kısmın frenler ile ilgili olduğunu farkedeceksiniz, bu yüzdendir ki özellikle frenlerinizi düzenli bir şekilde kontrol ediniz.
 
 
 Yeni Rotor  Eski Rotor
 
 
 

 Kalınlık 2 mm.  Kalınlık 1.6 mm.
 
 

 

 
Zincir ve Dişliler;
 
Zincir bir bisikletin yürüyen aksamının ana parçasıdır ve bisikletin hareket etmesini sağlayan elemandır. Yağsız bırakılmış, kirli, paslanmaya başlamış bir zincir randımansız ve gürültülü çalışacağı gibi aynı zamanda güç aktarımını yeterli seviyede de yapamaz. Belirli dönemler dahilinde de (yaklaşık 2000 km. de bir) zincirin değiştirilmesi dişli sisteminin daha ömürlü ve verimli çalışmasını sağlayacaktır. Kullanım dahilinde metal yorulması sebebi ile uzamaya başlayan zincir gerekli dönemde değiştirilmez ise tutunma boşlukları genişleyeceği için dişli üzerinde sıyırma yapmaya başlar devamın da ise ani bir hamle ile bisikleti hızlandırmaya çalıştığınızda ya da yokuş çıkarken ayağa kalkarak pedala basmaya çalıştığınız da bu sıyırma gerçekleşirse sizinde düşmekten kurtulamayacağınızı belirtmek isteriz. Bunun da olmasını hiçbirimiz istemeyiz.
 

   


 
Peki zincirin durumunu nasıl öğreniriz;
 
Zincir ölçme cetveli ile ölçüldüğünde üst solda ki resimde göreceğiniz şekilde anahtar iki taraftan da zincire giriyorsa vakit geldi demektir ama üst sağda ki resimde gördüğünüz şekilde anahtarın bir tarafı zincire girmiyorsa zincirin durumu iyi ve sağlam demektir. Elinizde bir zincir ölçme aleti yok ise ki çoğumuzda yoktur, zincir duruş pozisyonunu son dişliye getirerek bunu kontrol edebiliriz. Vitesi son vitese alıp arkada en küçük önde en büyük dişli (3x7-3x8-3x9 gibi), ön en büyük dişli üzerinde saat 3 tarafından zinciri bu yönde elimizle çekerek aynakol üzerindeki zincirin uzamasını görebiliriz. Olması gereken çok çok az bir uzamadır ama bu çekmeyi yaptığınızda zincir çektiğiniz yönde dişlilerlen ayrılacakmış gibi esneme oluyorsa vakti geldi demektir.
 
Emin olmak için profesyonel bisikletçilerde zincir ölçme anahtarı ile kontrol ettirirseniz daha net bir sonuç elde edebilirsiniz. Değinmemiz gereken bir nokta daha var bu kısım dişliler ile alakalı ve zincir kısmında da sizi yanıltacak bir şeydir bu. Diyelim ki zinciri değiştirdik ve hala zincir sıyırma yapmaya devam ediyor. Böyle bir durum yaşarsanız artık dişlininde değişme vakti geldi demektir. Bir zincirin aktif ömrü 2000-2500 km iken dişlilerin ömrü kullanıma dayalı olarak 15000 km leri geçebilmektedir. Dişli durumunuzu rotorda olduğu gibi yeni bir dişli şekil yapısı ve kendi dişlinizin şekil yapısını inceleyerek görsel olarak anlayabilirsiniz. Yeni dişlilerde diş uçları köşelidir, eskimiş olan bir dişlide ise diş uçları iğne gibi sivrilmiş ve dişli boyları da zincir oturma yuvalarına doğru iyice kısalmış şekildedir. Tereddütte kaldığınız durumlarda mekanikler sizlere gerekli bilgiyi verebilirler. 
 
-------------------------------------------------------------------------------------------------
 
Sizlere olabildiğince basit ve kontrollerini kolayca yapabileceğiniz şekilde bisikletinizin hangi kısmının bakıma ihtiyacı olabileceğini yazmaya çalıştık. Bunların hepsi, başta da yazdığımız gibi genel bir bisiklet bakımı ile halledilebilir şeylerdir. Kullanım şeklinize göre yılda bir veya iki kez bisikletinize yaptıracağınız ya da yapacağınız genel bakım ile bisikletinizi her zaman yeni gibi tutabilirsiniz. Bisiklet bakımı, bisiklet kelimesi kulağa ne kadar basit geliyorsa o denli zor ve uğraştırıcı bir iştir. Bir profesyonelin elinde ise en zor iş en kolay iş de olabilir. Bu tecrübe işidir ve bir mekanikerin de tecrübesi onun hayat felsefesidir.   
 
Pedal Türk ailesi olarak bizim de bakım felsefemiz budur ;)
 
Serkan Telyakar/Pedal Türk 




IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.